29 Ekim 2007 Pazartesi
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMAMIZ
Cumhuriyetimizin 84.yılı okulumuzda 26 Ekim cuma günü oldukça eğlenceli bir partiyle kutlandı. Tüm yaş grupları önce cumhuriyetle ilgili şiirlerini okudular. Daha sonra okulumuza davet ettiğimiz Çizgim Animasyon Ekibi sergiledikleri gösterilerle çocuklarımıza oldukça keyifli saatler yaşattılar.
25 Ekim 2007 Perşembe
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
Türk milletinin tabiatına ve geleneklerine en uygun olan yönetim cumhuriyet yönetimidir(1924)
Gelecek nesillerin Türkiye’de cumhuriyetin ilanı günü ona en merhametsizce hücum edenlerin başında cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz. Bilakis Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları böyle cumhuriyetçi geçinenlerin hakiki zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç tereddüte düşmeyeceklerdir.(1933)
Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlatlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında, akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde layık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olamaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeye devam edecektir. (1926)
M.KEMAL ATATÜRK
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun!
19 Ekim 2007 Cuma
DİLSİZ DOSTLARIMIZI KORUYALIM
Bana göre rüyalar insanların günlük yaşam süreçlerinde etkisinde kaldıkları ya da yaşamları boyunca olmasını çok arzu ettikleri istemlerinin veya korkularının şuur altında yer eden kısımlarının, vücut dinlenme halinde ama beyin sürekli çalışırken meydana gelen sanal bir görüntüdür.
İnsanlar, günlük hayatlarında kendilerini veya duygu ve düşüncelerini başkalarına anlatmak, hislerini dile getirmek şansına sahiptirler.
İnsanların bu şanslarından biri veya birkaçı kurallar gereği veya keyfi nedenlerle kısıtlandığında son derece huzursuz olurlar.
Yani özgürlüklerini sonuna kadar yaşamak isterler, özgürlüklerinin kısıtlanmasına katlanamadıkları ve o yürekliliği kendilerinde bulduklarında kısıtlamalara ve haksızlıklara karşı tepkilerini ortaya koyarlar. Bu tepkiler bazen kitlesel, ama çoğunlukla bireysel olarak kendini gösterir.
Kısacası yaşama, beslenme, üreme gibi haklarına sahip çıkıp sonuna kadar savunma iç güdüsü ile hareket ederler.
İnsan dünya üzerinde bir canlı varlık olarak bu haklarını savunur veya elde etmeye çalışırken, yaşadığı dünyada başka canlılarında olduğunu, üstelik o canlıların kendileri gibi ifade şanslarının bulunmadığını çoğu kez göz ardı ederler. Üstüne üstlük o gözardı ettiği canlı gurubunun insan hayatının devamında ne denli önemli olduğu gerçeği ortada iken.
Yavrusunun büyümesi gelişmesi, fiziksel ve ruhsal refahı için her gün elinin altında bulundurduğu süt, bal, yumurta, peynir, kırmızı ve beyaz et gibi insan organizmasının dışarıdan almak zorunda olduğu protein kaynaklarının ne olduğunu, balık etinin içerdiği omega gruplarını vs. yi ancak ve ancak bu göz ardı ettiği ve ikincil saydığı canlı grubundan elde etmek mecburiyetini dahi düşünmeden. Ruhsal sağlık açısından evcil hayvanların getirisini, o dostların kendilerinde ve özellikle yavrularında insan egosunu terbiye rolünü ne kadar üstlendiklerini çoğu kez göz ardı ederek.
Özetle çevreyi hiçe sayarak yıllar yılı yaşayıp giden insan varlığı, o canlıların da, yaşama, iyi muamele görme, yeterince beslenme ve en önemlisi de şefkat ve sevgi görme haklarının olduğunu çoğu kez düşünmezler.
Oysa o canlıların dil yerine gözleriyle neler anlattıklarını, onların da yavrularına nasıl anne şefkati gösterdiklerini, yaban alemde yavru doğduktan sonra düşen yavru zarlarının atmaca vs. gibi yırtıcı kuşları çekeceğini ve o sırada yavrularına zarar verecekleri iç güdüsü ile o yavru zarlarının kendi sindirim sistemlerine zarar vereceğini bilerek ve hiçe sayarak yediklerini, yavruları üşümesin diye onları yalayarak kuruttuklarını bir kez insancıl gözle takip etmek dahi o ikincil görünen canlıların da aslında insanlar kadar pek çok şeyi hak ettiklerini anlamaya yeterde artar bile.
Bilir misiniz ki o canlı dostlarımızın da hayallerini neler neler süsler; sıcak bir yuva, yeterince beslenme, şefkat………
Bilir misiniz ki onların rüyalarını, hep bu özlemini çektikleri güzellikler süsler ve çoğu kez o tatlı rüyalardan uyanmak ve insanoğlunun acımasızlığını görmek istemezler.
Bu dünya hayvanları koruma gününde dilerim tüm dilsiz dostların rüyaları gerçek olur.
H. Yalçın Köksal
Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla Cumhuriyet Gazetesi; Tarım Gıda Hayvancılık ekinden alınmıştır.
Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla Cumhuriyet Gazetesi; Tarım Gıda Hayvancılık ekinden alınmıştır.
5 Ekim 2007 Cuma
HAYVANAT BAHÇESİ GEZİMİZ
Ülkemizde hayvanlara duyulan sevgi ve koruma bakımından verilen ilgi ne yazık ki yeterli değil. Televizyonda izlediğimiz bir çok olay ve sokakta gördüğümüz hoşnutsuz sahneler oldukça üzücü. Bizler de bu konudaki duyarlılığın erken yaşta kazandırılması gerektiğini düşünüyor ve bu konuda çocuklarımızı bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.
Çeşitli hayvan türlerinin bulunduğu hayvanat bahçesi gezimiz 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla gerçekleşti. Hayvan sevgisinin ve korunmasının önemi hakkında okulumuzda sohbet edildi, sanatsal etkinlikler, maskeler, faaliyetler yapıldı.
Tüm yaş gruplarımızla birlikte Fuar Hayvanat Bahçesi' ne düzenlediğimiz gezimizde, çocuklarımız; çoğunu televizyonda yada kitaplarda gördükleri hayvanları yakından görme şansını buldular.
Gezimiz sırasında verdiğimiz molamızda meyve sularını içerken dinlendik ve gördükleri hakkında konuştuk.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)